ORAL DİAGNOZ ve RADYOLOJİ (Tanı, Teşhis, Röntgen)

image

1. Dental Volumetrik Tomografi

Diş hekimliği radyolojisinde konvansiyonel çekim teknikleri üç boyutlu kompleks yapıların sadece iki boyutlu görüntülenmesine olanak verir. Bu nedenle bu görüntüleme teknikleri anatominin veya patolojik değişikliklerin analizinde sınırlı değer taşır. 90’lı yılların sonlarında teknolojik açıdan ilerleme, diş hekimliğinde radyolojik olarak 3 boyutlu görüntüleme uygulamalarını başlatmıştır. Dentomaksillofasiyel radyoloji ve dolayısıyla diş hekimliğinde yeni bir anlayışın başlangıcı olan volumetrik tomografi sistemleri günümüzde hâlâ yenilikler sunmaya devam etmektedir.

Nasıl Uygulanır?Genellikle dental volumetrik tomografi (DVT) terimi ile ifade edilen bu sistemler “Cone Beam Computerized Tomography (CBCT)”, Konik ışın sistemleri, “Konik ışın hüzmeli 3 Boyutlu Volumetrik Tomografi” olarak da isimlendirilmektedir. Dental volumetrik tomografinin çalışma prensibi: Görüntüleme x-ışını kaynağı ve detektörün bağlı olduğu bir eksen üzerinde dönen “gantri” kullanılarak elde edilir.

2. Ağız İçi (intraoral) Radyografiler

Ağız İçi Intraoral Radyografiler nedir?Ağız içi radyografiler birçok dişhekimi tarafından rutin olarak kullanılan periapikal radyografileri kapsamaktadır. Periapikal radyografi ile bir veya birkaç diş ve çevre dokuları ile dişlerin etrafındaki alveol kemiği izlenebilmektedir. Diş çürüğü, diş kökü enfeksiyonu, periodontal kemik kayıpları, sekonder çürükler vb. periapikal radyografi ile görüntülenebilmektedir.

Nasıl Uygulanır?Ağız ve diş sağlığında teşhis, tedavi planı ve tedavinin takibi aşamalarında görüntüleme yöntemlerinin kullanımı başarıyı artıracaktır. Bu amaçla iki boyutlu görüntü veren radyografiler ve üç boyutlu görüntü veren tomografiler kullanılabilmektedir.

3. Panoramik Radyografi

Panoramik röntgen filmleri, tedavi planlamasının tedavi planlamasının daha hızlı ve eksiksiz biçimde yapılmasına yardımcı röntgen filmleridir. Panoramik röntgene, çene ve dişlerde gözle görülmeyen kist, çürük ve tümör gibi oluşumların teşhisinde ihtiyaç duyulur.

Panoramik röntgen filmleri, tedavi planlamasının daha hızlı ve eksiksiz biçimde yapılmasına yardımcı röntgen filmleridir. Panoramik röntgene, çene ve dişlerde gözle görülemeyen kist, çürük ve tümör gibi oluşumların teşhisinde ihtiyaç duyulur. Çene ve dişlerle ilgili cerrahi müdahalelerden önce hekimin görmesi gereken bir röntgendir. Çünkü bu röntgenler tedavi yapılacak alanı geniş bir biçimde gösterir ve operasyonun başarısını arttırır.

Nasıl Uygulanır?Panoramik diş röntgenleri ile dişleri çevreleyen kemik miktarı, gizli kalmış kist ve tümör gibi patolojik oluşumlar, gömük dişler, çürükler, kırıklar, diş ve çene gelişim anormallikleri, çene eklemlerinin pozisyonları görüntülenebilmektedir.  Geniş anatomik bölgelerin tek bir film üzerinde görüntülenebilmesini sağlayan panoramik filmler, hastanın diğer röntgen türlerine göre daha az radyasyona maruz kalmasına sebep olmaktadır. Ağzını açamayan hastalarda dahi kullanılabildiğinden, pozisyon kolaylığı sağlamaktadır. Film çekimi esnasında teknisyenin komutlarına dikkat edilmeli, röntgende çıkmaması için piercing, küpe ve gözlük gibi aksesuarların çıkartılması gerekmektedir. Sağlıklı görüntü için film çekimi esnasında kesinlikle kıpırdanmamalıdır.

4. Oral Diagnoz ve Radyoloji

Başarılı bir ağız içi tedavi, ancak doğru teşhis konulabilmesi ile mümkün olamaktadır. Oral Diagnoz, diş hekimliğinde ağız içi ve ağız dışındaki tüm problemleri belirleyerek, aralarındaki ilişkiyi tespit etmek için bilimsel bilgilerin kullanılmasına ve varılan sonuçlar doğrultusunda doğru tedavilerin yapılabilesine yardımcı olmaktadır. İyi bir oral diagnoz, ağız dışı muayene, ağız içi muayene ve radyolojik muayene ile yapılmaktadır.

Ağız dışı muayenede, ağız ve çevresindeki dokuları (yüz, çeneler, çene eklemi, dudaklar, burun, boyun, çene ucu v.s.) kapsamaktadır. Bunun yanı sıra ağız içi muayenede dişler, sistematik bir sırayla incelenmektedir. Dişeti çekilmesi, plak, diş taşı birikimi, fistül varlığı, mobilite, çürük, uyumsuz restorasyonlar, çapraşıklık, renk, sayı ve şekil bozuklukları açısından değerlendirilmektedir. Dişlerin tek tek muayenesinin ardından, hastalar kapanış ve çenelerin birbirleriyle olan ilişkileri açısından da muayene edilmektedir. Tüm dişler ve ağız içi dokular değerlendirilerek henüz şikayet olmayan dişlerle ilgili müdahaleler gerekiyorsa, bilgilendirmek gerekmektedir.

Henüz derin olmayan diş çürükleri rahatsızlık vermiyor olabilir ancak ilerlediği durumlarda rahatsızlık nedeni olabilmektedir. Ya da henüz başlangıç aşamasındaki dişeti hastalığı konusunda bilgi sahibi olunursa ileriye yönelik olarak dişeti çekilmeleri ve diş kayıpları engellenebilmektedir.